31 Aralık 2018 Pazartesi

149.Mektup



sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan
bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam
her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
unutma dostum sen, neredeysen orada ölmek isterim

Ahmet Telli

Can Yoldaşım,

Bir anda ayrımına vardım. Klavyede bazı harfler basmıyordu. Söküp taktım, temizledim, yazılımla ilgili sorun var mı diye kontrol ettim. Beş altı harf de olsa yazmamı engelliyordu, sanal klavyeyi kullanmak daha zordu. Hani klasik bir deyim vardır: “Sözün bittiği yer” diye.. Yazının tükendiği, içdöküşlerin, duygu fırtınasının dindiği bir boşluktaydım. Klavye yazmıyordu, kafamda düşünceleri toparlayamıyordum. Aylar sürdü bu kesinti. Karanlığın ortasında sessizce boğuşuyordum amansız bir yalnızlıkla.


Yılın son günü ve büroda tek başımayım şimdi. Babamın ayrıldığı gündeyim. Sonra senin ve annemin bizi bırakıp gittiği çaresizlikte. Tüm yaşadıklarım bir film gibi geçiyor gözümün önünden. Sizler birbirinize kavuştunuz. Annem sana, babam anneme, sen de onlara. Biz iki daralan yürek başbaşa kaldık ablamla. Hala annemi yitirişimizin inanmazlığıyla bakıyoruz çevremize şaşkın şaşkın. Keskin bir acıyla buruluyoruz, yaşama isteğimiz, umudumuz, direncimiz tükeniyor. Sonra toparlanıp çocuklara ve anılara sığınıyoruz, yaşamımızın kalan yılları için bir gaye ediniyoruz onların geleceğine odaklanarak.


İlk mektuptaki resim hep aklımın bir köşesinde: Senin boynu bükük duruşun, annemin yüzüne yansıyan başörtüsü açılmasın tedirginliği, ablamın belli belirsiz gülümseyişi..O ilk satırların ardından bile yıllar geçmiş, ama değişen bir şey yok; ne olurdu bizimle olsaydın dileği hep katlanarak bizi çemberine almış sürükleniyoruz. Hem babam, hem de senin için aynı şeyleri söylemişti annem:


-Onlar bizden uzaklaşmadı, biz onlara yaklaşıyoruz.


O en sonunda size ulaşmasına az kaldığının ipuçlarını bir gün bana vermişti. Yoğun bakımdayken ziyaretine gittiğimde gözleri ışıl ışıldı:


-Bugün ben kimi gördüm ?

-Kimi gördün anne?

-Koca oğlum, Mustafam geldi bugün.


Şaşırmış ve üzülmüştüm. Acaba beni abimle mi karıştırıyor, diye düşünmüştüm. Şimdi anlıyorum ki hissettiği bir şeyler vardı ve sana kavuşacak olmanın coşkusunu yaşıyordu. Kocaman sevgi bıraktınız ardınızda, hoş anılar, paha biçilmez fedakarlıklar, hiç unutulmayacak iyilikler... Annem, babam ve sen ömrümüzün diğer yarısında duruyorsunuz öylece. Gül kokulu özleminizle yanıp tutuşuyoruz biz.


Ve zaman bu özlemi, sevgiyi alevlendire alevlendire size yaklaştırıyor bizleri..




Hiç yorum yok:

Blog Arşivi