Şehir bir ihanet gibi karşımda
Ah tarlalar tarlalar tarlalar
(Turgut Uyar)
Can Yoldaşım,
Zaman
da kış gibi sert geçiyor kimi kez. Yönünü şaşırıyorsun, ne yaptığını bilmez
halde “bu kez hiçbir çıkışım kalmadı” diyorsun umutsuzluktan. Susuyorsun,
işitmiyor ve görmüyorsun, anlamıyorsun hayatı. Yalnızlıktan belki, içinde
tuttuğun nefesi bırakıp rahatlayamamaktan, dudaklarına yerleştirdiğin ıslıkla alıp
başını gidememekten, sessizliğin dizi dibinde çay ve sigarayla kendini
dinleyememekten belki. Senin yaptığın gibi küçük sevinçler icat edip umudun ve
mutluluğun şeytan uçurtmasına takılarak başka bir dünyada yaşamayı
becerememekten belki de. Sonuçta sana ikinci kez geciktim. Aklımda sen vardın,
ama sözcüklere dönüştüremiyordum dilimin ucuna gelenleri, elimi uzatıp tutamıyordum
içimi yıllarca döktüğüm yokluğunda yankılanan sesimi.
Aynı
dili konuşmadığın, okumayı yeni öğrenen bir çocuk tedirginliğiyle heceleyerek
anlamaya çalıştığın duyguların karmaşası içinde oturuyorum, tam kıyısındayım
hayatın, ön safları hiç istemedik biz, sessiz ve alçakgönüllü izleyicisiydik
tutku savaşlarının biz seninle. Birbirimizden güç alarak var olduk hep.
Yaşadığım şimdi o çaresizlik, kendimin dert ortağıyım, kendimin dostu ve
kendimin sığınağı.
Yine
de yürüyecek bıraktığın gibi, biraz kör ve topal. Senin yüreğinin ışıltısıyla yeşerecek
her şey, sesinin ve gülüşünün peşinde tazelenecek umutlarımız; biz susup
izleyeceğiz, sevginle canlanacak tükendi sandığımız güzellikler.
ve onun hüznü bir haydudun hüznüdür
biraz da kendinin yaptığı
(Turgut Uyar )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder