23 Ocak 2016 Cumartesi

123.Mektup




hangi sevgi sözünü söylesem yalnızlık
hangi zamana sitem etsem hayat
Şükrü Erbaş


Can Yoldaşım,


Kar başladı. Bitimi olmayan bir yaz sonu lezzetinde geçen günlerimiz oldu bu kış, sonra kendini inkar edip zehir zemberek soğuklara teslim oldular. Bu havalar uyku havası derdin; belki dışardaki soğuğun, kış kıyametin iliklerine değin üşüttüğü ruhun kendi içine çekilmeyi özlüyordu, uyku tek kalkanındı düşünüp bir türlü çözüme ulaştıramadığın sorunların karşısında seni savunan.

Kendimi yalnız hissediyorum, senden sonra gelişen akut bir ruh hali miydi bu, yoksa zaten var olan ve yokluğunla su yüzüne çıkan bir komplikasyon muydu? Önümde boylu boyunca uzanan ömrümün bu kış haline nasıl katlanırımın çaresizliğindeyim.Hep denir hayat devam ediyor diye, aslında devam eden her gün gittiğin işin, hep gördüğün insanlar, yediğin yemek, aldığın nefes, sevdiğin çocukların, akıp giden zaman. Oysa biten bir şey var adını hiç koyamadığım, anlamlandıramadığım ve hep rahatsız eden, batıp duran. Düşlerim bitiyor, beklentilerimin hacmi daralıyor, sevinçlerim soluyor, gülüşlerim donuyor. İsmim ve cismimle duruyorum, sürükleniyorum hayatın önünde. Ama ruhum duyularını yitiriyor takvimin gösterdiği yılın, ayın ve günün olduğu yerde. Ne yapsam yüzünü döndürmüyor gelecek günlere, geçmişin sevgilerinde, umutlarında ve düşlerinde bekliyor. O hep aynı düşüncenin esiri: Sen olsaydın farklı olurdu her şey.

Sen bir tek benim arkamdan ağladın. Her acımasız gerçeği bütün doğallığınla kabullenip alt ederken yokluğuma yenik düşmüştün. Durumumu anlıyor musun? Yıllardır ortak düşlerimizin peşinden koştum, yorulmadım, usanmadım. Ellerim değdi kimine, kimini yakaladım bir ucundan. Sanırım beni ayakta tutan onları gerçek kılma savaşıydı, onları elde etmek mutlu kılmayacak beni, düşündükçe anlıyorum. O düşlerin erişilmezliği vardı, gerçeğe döndürmek derin bir boşluk duygusuydu, paylaşılamadıkça, değerini bilecek olanı bulamadıkça elde kalan yokluğundu.


sen ey doğa
büyük yazgısı insanın
senden öğrendik zamanın acısını
avuçlarında çocuk kalbimiz
sen hayat bağışladın bize
seni öleceğiz hepimiz
Şükrü Erbaş 




Hiç yorum yok:

Blog Arşivi