Patikamsın
benim
Önümde
incecik uzanan
Seninle
kurtuluyorum içimin
Ormanından
(İsmail Uyaroğlu)
Can
Yoldaşım
“özlemek
güzeldir” dedi Toprak, daha beş yaşındaki yüreğinin bütün
duruluğuyla ve bütün çocukların sesindeki o saflıkla. “neden
Toprak?” diye sordum, “neden güzeldir özlemek?”... “Çünkü..”
dedi, “yeniden bir araya geldiğimizde sarılırız, daha çok
severiz..”
Kimbilir
belki de yıllardır beni esir alan özlemenin en kısa ve en duyarlı
açıklamasıydı bu sözler. Daha en başından beri, yeniden bir
araya geldiğimizde daha sıkı sarılmak için, daha çok sevmek
için özlüyordum seni. İçimdeki bağlılığı bunun için
büyütüyordum. Resmin hep başucumdaydı, sözlerin kulağımda,
anıların belleğimde, beni büyüten, hayata hazırlayan,
biçimlendiren can yoldaşlığın yüreğimdeydi; bu
özlemenin sonundaki o sıkı sarılmayı, daha çok sevmeyi bekliyordu..
Ben
gezgindim senden sonrası. Deliliğin sınırlarında dolaştım,
acının uçurumlarında en derinlere doğru düştüm, bitimsiz
yolların gizeminde yuvarlandım. Kendini çok şey sanan hiçleri
tanıdım, aldatmanın kölesi olmuş kör yürekleri, ne pahasına
olursa olsun kazanmak üzere yola çıkanları ve hep kaybedenleri
gördüm. Yüzündeki o acı gülümseme kaldı bana; nice yalanın,
iki yüzlülüğün, acımasızlığın kol gezdiği insanlık
pazarında aklıma ve yüreğime siper olan.En zayıf noktam sendin,
yokluğundu; bunu keşfedip da yaklaşanların sahte duygularıyla
kaç kez başa döndüm, kaç kez yeniden başladım.Elleri boşluğu
kucaklayan bir kör ebeydim önceleri, sonra hissetmeyi ve farkına
varmayı öğrendim şaşırarak; sahte duyguların pazarında ne
senin ne de benim dönüp de bakmayacağımız o küçücük
kazanımlar adına kurulan tezgahların sırrını. Ben gözümü
kırpmadan, elimin tersiyle ittikçe onlar birer körebe oldu, beni
yakaladıklarını sandıklarında yitiriyorlardı saygınlıklarını,
kişiliklerini, güvenimi, sevgimi...
Sana
umut dolu sözler veremiyorum bu kez. Ama gözün arkada kalmasın,
için sızlamasın hiç; bana bıraktığın sevgi dolu dünyamıza
değer bilmeyenler adımını atamayacak,anıların çiğnenmeyecek,
kırılıp dökülmeyecek hoyrat ellerde. Bir garip meydan savaşı
bu, belki kazanacağım, sabaha karşı dalıp kendimi kollarına
bıraktığım bir derin uyku rüyasında gelip sarılacaksın belki
bana mutlulukla. Sana verdiğim sözler, ardından sahiplendiğim
umut dolu düşler anlam kazanacak o zaman.
Özlemek
bu nedenle güzel can yoldaşım. Çünkü daha sıkı sarılacağız
ve daha çok seveceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder