19 Nisan 2008 Cumartesi

21. Mektup


Günlük güneşlik bir günde bile kararıp kalıyorum
Ne bela şey şu sensizlik!
İçimin yapraklarını titretiyor
koyunun da koyusu bir sessizlik

Ağır geliyor adama
böyle zamanlarda
gölgesi bile gülün

(nasıl anlatsam
içimi kemiren kederi)

Sonbaharsız bir kış düşün!

(Ali Erdoğan / Keder)

Can Yoldaşım,

Uzun bir süredir suskunluğun, ıssızlığın ve senden uzakta ısırgan bir yalnızlığın ortasında yaşadım. Yemek yedim, çalıştım, uyudum, yürüdüm, su içtim, okudum, film izledim, insanlarla konuştum. Geçip giden günlerin eteğine tutunup sana ve yaşama ilişkin aldığım notları iliştirdim, yüreğimin derinliklerine. Belleğim kör bir kuyuydu, içinde yitip giden sesler ve yüzlerin ardına takılıp seni unutmaya çalışmadım hiç. Ellerim nasır tuttu umudun ve özlemin toprağını çapalamaktan, güzel anıları dillendirip gülmeyi kendine yeniden öğretti gözlerim, hani "Akan Zaman Duran Zaman"Melih Cevdet Anday'ın anı kitabının adı, başkaları için "akan" zaman, benim için "duran" zamandı. Bu nedenle uzun bir süredir sana yazamadım.

Ansızın bütün benliğimi sarıp sarmalayan kimsesizlik ve yoğun bir acı anlamsız kılıyor yaşamı ve insanları. Sonra topluyorum kendimi; üzerimdeki emeklerini boşa çıkarmamak, bana verdiklerini haketmek, yarım kalan düşlerimizi tamamlamak ve yaşamın beni içine attığı "sensizlik sınavını" başarıyla geçip, o güzel ruhunla bütünleşerek, yeniden seninle birlikte olmak için.

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi