31 Ağustos 2015 Pazartesi

119. Mektup






Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor 


Can Yoldaşım,

Gözlerim doluyor her defasında "Gidersen Yıkılır Bu Kent'in dizelerini okuduğumda. Neresine dalsa gözlerim, başı ve sonu farketmiyor hiç, okuduğum her dize seni ve yokluğunu ve benim çaresizliğimi anlatıyor sanki.


Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar 

Adlandıramıyorum, tanımlayamıyorum, hiç bir arkadaşlığa, dostluğa, sevgiye anlamlandıramıyorum yaşadıklarımızı. 


Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar 

Son kez suladığında beyaz sardunyaları, nerden bilirdim sessiz bir vedalaşmanın eşiğinde olduğunu, nerden bilirdim bana ve hayata son kez baktığını, nerden bilirdim kendini yapayalnız bir yolculuğa hazırladığını?



Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca 

Kime yazılır şiirler,  yollar nereye kavuşturur insanı; acının ikliminde, umudun esintisinde sürüklenirken hayat nerede ve ne zaman buluşur ayrılığın pençesindeki sevginin özneleri?


Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Yağmur sonralarını, güz yapraklarını, yeni alınmış bir kitabın kokusunu, baharda yeşillenen dalları, çocukların gülüşünü, suların serinliğini, sonsuz iyimserliği ve saflığı sevmekti seni sevmenin diğer adı.


 Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler 

Düş gibi geçiyor zaman, gerçeküstü acıların, ölümlerin, yalnızlıkların ortasında dimdik duruyor anıların, sözlerin ve en çok da susmaların. 


                                                 Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
                                                       Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor 


Sana yazıyorum, seni her gece yeniden seviyorum ve seni düşünüyorum var mıydın, yok muydun? Soluğun çok uzaklarda, oysa özlemin hep yanımda. Ölen ben miydim, hala yaşayan sen misin?


                                                Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
                                               Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında



Hiç yorum yok:

Blog Arşivi