30 Kasım 2014 Pazar

110. Mektup


 kaç mevsim geçti gölgelerle kaplı,
o yalansız güzelliklerin üzerinden...

adnan yücel

Can Yoldaşım,

Evet kaç mevsim geçti, senle olan günlerimizin üstüne. Ben yine sana dair satırların içindeyim ve seni arıyorum, seni özlüyorum. Ne denli kızsan da dikkat etmiyorum diye, yağmurların altındayım sırılsıklam. Aklımdan geçiyorsun, sözlerinle, bakışlarınla, sevginle ve umudunla. Nereye uzansa kollarım kokun, nereye yürüsem hep o inatçı yürüyüşlerimiz. Yalan yüreklere meydan okurcasına karınca adımı ve sabırlı hayatımız, senden kalan bir miras; kimseyle bölüşemediğim, yerlere göklere sığdıramadığım gizli bir zenginlik gibi sol yanımda.

Seni hiç dinlemedim, yine hastayım. Üzerimde bir ağırlık ve yorgunluk, ansızın bastıran ter ve öksürük. Gözlerinden ateşler saçarak kız bana, ardından limonlu bir ıhlamur kendi ellerinle kaynattığın, tutacağımı inanmadığın halde usanmadan tekrarladığın nasihatlar sonra. "Çok kızıyorum ama, seviyorum keratayı" demişsin anama. Hep sev beni, o hiç kimseninkine benzemeyen yüreğindeki ateşle ısıt beni. Yine korkuyla uyanayım kabuslardan, yanımda olsun nefesin. 



 Bir gün karşılaşırız
bir gün, bir yarım akşam.

Behçet Necatigil

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi