31 Aralık 2007 Pazartesi

15.Mektup


İnsanlar tanıdım, birbirlerine
sırt dönecek kadar ilgisiz,
aynı dertleri paylaşsalar bile.
İnsanlar tanıdım, yaşam boyu
yetecek kadar sevecenlik dolu

bir daha karşılaşmayacağı birine.

(Bir İnsan, Bir Düş / Kemal Özer)

Can Yoldaşım,

Birlikte karşılayıp, yarısından çoğunu birlikte tüketiğimiz yılın son günü. Sonra sen gittiğinde, ardında bıraktığın anılar gizlendikleri yerden birer birer çıkıp evin bütün odalarına, işyerime, kitaplarına, maketlerine, belleğime kazınmış halde duran sesine, sözlerine ve güzel yüzüne gizemli bir koku gibi sinişip kaldı. Dışarıdan gözleyenler için uzun bir zamandı belki sensiz geçip giden beş ay. Oysa tarih ağustosun ilk gününü gösteriyor hala, yokluğunu hiç kabullenmedim; sokaklarda seninle yürüyorum, güzel bir filmi seninle izliyor, yazdıklarımı ilk sana okutuyorum.

O çok sevdiğin küçük kardeşin olarak kalmak için uğraşıyorum. Düşlerime giren gülümseyen yüzün bana destek verip, doğru adımları attığımı söylerken; düşünceli ve biraz kırgın görünüşün kendime çeki düzen vermem gerektiğini anımsatıyor sanki.

Resim defterinin dağılmaya yüz tutmuş sayfaları arasına gizlenmiş karakalem desenlerini bulmak çok sevindirdi beni. Uzaklardan gelen bir mektubu okumanın özlem dindiren, yatıştıran, umut veren etkisine benzer bir mutluluğun resimleriydi çünkü onlar. Boyut yayınlarının "herkes resim yapabilir" sloganıyla çıkardığı "Art Academy" setinin fasikül ve resim malzemelerini özenle biriktirdiğini, set daha tamamlanmadan ahşap çantasını masaya yatırıp usul usul birikmeye başlayan boyaları, kalemleri ve fırçaları tek tek yerinden çıkarıp elden geçirdiğini, sonra yine özenle kutusuna koyduğunu görür; senin için çok değerli olan bu hazineyi kıyıp da bir türlü kullanmaya başlayamadığını anlardım. TRT 2'de pazar günleri yayınlanan "Resim Sevinci" ve ressam Bob Ross' un kendi kendine konuşur gibi, iştahla ve sevgiyle ürettiği resimlerden sonsuz bir keyif aldığını görür, kapılıp gittiğin üretme, yaratma coşkusuna hayran kalırdım. Demek ki zaman hoş sürprizleriyle beni sevindirmeyi sürdürecek ve seni daha da yakın kılacak.

Böyle değildi bu kentte
sokaklar, şarkılar ve insanlar.
Yürüyüp giderdik birlikte
bir heyecanı paylaşarak.
Bir gergefe girip çıkan
iğneler gibi ayaklarımız
işlerdi yürüdüğümüz yollara
coşkulu saatlerin nakışını.

Alınlarımıza biriken güneş
şimdi nerdeyse soğuyacak.

(Şimdi Nerdeyse / Kemal Özer)

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi