Can Yoldaşım,
Galiba bir yarış içindeyim zamanla. Ben kaplumbağa adımlarıyla hedefe doğru kendimi kilitlemişken, arkama dönüp baktığımda geçip giden ya da yitip giden günlerin hızına şaşıyorum. Hep geç kalıyorum bir şeylere, daha önce yazdığım gibi, zaman benim için durmuş olabilir belki ama yaşam sürüp gidiyor kendi yörüngesinde.Sanmıştım ki en önce sen gittin, hepimiz duruyorduk, herkes yerindeydi, yaşamın bir yerine çakılıp kalmışlar, ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu kuşanmışlardı. Sonra onlar da gitmeye başladılar birer birer; Nuri dayım, site yöneticisi Ahmet Bey, Saatçi İbrahim Abi, Mehmet Emin dayı, Kara Fehmi.... Her şey ve herkes durmuyordu yerinde, değişiyordu, günü gelince bitiyor, tükeniyor ve gidiyordu.Garip bir düştü sanki bu, seni yitirip aradığım ve sonra adım adım sana yaklaştığım. Hep yanımdaymışsın gibi uyandığım her yeni günün sabahında, seni özleyerek daldığım ağır aksak uykuların gecesinde, ne çok şeyi bölüşüyorum yanımda olduğunu duyumsadığım ruhunun derinlerinde yaşıyan anılarınla! Dizlerimi dövmeden, küsmeden, gücenmeden, hiç alınmadan yeniden seviyorum seni. Zaman ve yaşam kısa, uzun ve kahreden bir ayrılık değil bu, sadece bir gurbet, sonu kavuşmak olan. Sana Abi demeyi bu kadar özlemişken, hakediyoruz birbirimize sarılıp ağlaşmayı, Kafamı göğsüne yaslayıp ta küçüklüğümden gelen o abi kokusunu duymayı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder